Şimdi bir adam bir kadını akıl almaz işkenceler ve sonunda ölümüne neden oluyor. Bunu sosyal medyada yayınlıyor ama ortada kesin bir kanıt yok ama hemen hemen tüm Türkiye onun bir katil olduğuna inanıyor.
24 Aralık 2020 Perşembe
SUÇ, CEZA VE ADALET
17 Ekim 2020 Cumartesi
Ne mi düşünüyorum?
Ne mi düşünüyorum? Her gün haberleri izlemeye başladığımda devletin en başında ki tam yetkili ağızlardan başlamak üzere diğer yetkililerin ben dahil yaklaşık nereden baksanız %40 seçmenin terörist, fetöcü, PKK lı olmamızla suçlandığımızı duyuyorum. Bu konuşma üslubundan bence derhal vazgeçilmelidir.
26 Ağustos 2020 Çarşamba
BİR ATATÜRK VARDI.
Bir insan düşünün Arabistan da çok zor şartlarda savaşmış,
Çanakkale savaşlarında mucizeler yaratmış yorgun ve rahatsız çünkü ülkenin
gittiği yolu görüyor ve o çıkmazdan kurtulmanın yollarını arıyor. Rahat içinde
yaşamak dururken sonucu bir mucizeye bağlı vatanı kurtarma mücadelesi için
kolları sıvamış ve tüm kazançlarından hatta hayatından bile vazgeçerek Samsun'a
çıkarak milli mücadeleyi başlatmıştır. Tüm yokluk, yorgunluk ve sorunlarla
mücadele ederek muhteşem bir zafer kazanmıştır.
Şimdi tüm bunlardan
sonra bu zafer kazanmış, yeni bir Cumhuriyet kurmuş olan adamın artık bütün bu
başarılarının tadını çıkarmak dururken neden sanayi devrimi, harf devrimi,
kıyafet sanayi devrimi, sağlık devrimi gibi çağın ötesinde devrimler ile yoluna
devam etti acaba.
Burada şuna dikkat etmek gerekir. Mustafa Kemal Arabistan'da
savaşmış ve Arap milletinin dönekliğini, paraya olan aşırı tutkularını, bencil
ve güçlünün zayıfı acımasızca sömürdüğü düzeni yakından yaşamıştır. Arap
kültürünün çağın gerisinde kaldığını ve çağı yakalamasının da mümkün olmadığını
anlamıştır. Emperyalist ülkelerin nasıl böyle ülkeleri sömürdüğünü,
kullandığına şahit olmuştur.
Mustafa Kemal daha sonra Avrupa'da muhtelif başkentlerde
askeri ateşe olarak görev almış ve yükselen Avrupa kültürünü izlemiştir. Bilim,
sanat ve devlet yönetimlerinde ki yaptıkları devrimlere hayran kalmıştır. Avrupa’nın
Orta Çağın o karanlık, cadı diye engizisyonlar da suçsuz insanları yaktıkları
zamanlarından nasıl teknoloji devrimleri, siyasi devrimleri, hukuki devrimleri
yapabildiklerini inceledi.
Kurduğu yeni Türkiye Cumhuriyeti için Arap kültürü ile hiç
bir yere varamayacağını, onun yerine yükselen Avrupa medeniyetini vatanı
kurtaran ülkenin bireylerinin kendi değerlerini kaybetmeden yapmalarının başka
bir çözümü yoktu. İşte bu nedenle Atatürk devrimlerine başladı. İstiklal
savaşını kazanmasında ona tam destek veren silah arkadaşlarının çok iyi asker
olmakla onun vizyonuna ulaşmaları mümkün değildi. O nedenle doğrudan milletine
başvurdu. Amacı kendinden sonra yüzlerce, binlerce hatta on binlerce Atatürk
geride bırakmaktı. Atatürk kendi kendini Atatürk yapmıştı. İnanıyordu ki Yeni
Türk gençliği de kendilerini onun başlattığı devrimler ile kızlı erkekli
Atatürkler yaratabilirlerdi. Onun için EY TÜRK GENÇLİĞİ diye başlayan nutuk ile
Türkiye Cumhuriyetini yeni Türk
gençliğine emanet etmişti. O son nefesine kadar üzerine düşenin çok çok
fazlasını başarabildi. Şimdi ondan sonra neler oldu bir bakalım.
Ondan sonra onun yerine geçen İsmet İnönü çok başarılı bir
askerdi ama o kadar. Buna rağmen Atatürk'ün yolunda gitmek yerine onun yerine
geçmeyi tercih etti. Oysa Atatürk’ün hiçbir devriminde İsmet Paşa yoktu. İsmet
Paşa Atatürk’ü anlayabilecek bir birikime sahip değildi. Çok iyi bir askerdi,
Sevr den sonra Mondros da Atatürk’ün yönetiminde harikalar yaratmıştır.
Atatürk’ün vefatı ile Mareşal Fevzi Çakmağın zorlaması ile
Atatürk’ün yerine Reisicumhur seçilmiştir. Maalesef ne ekonomik, ne sosyal nede
sanayi devrimleri devam edebildi. 2. Dünya Savaşında Türkiye Cumhuriyetinin
savaşa girmemesi için atılım halinde ki Türkiye Cumhuriyeti durma noktasına
gelmiştir. Atatürk’ün on binlerce Atatürk yetiştirme atağı bir anda tersine
dönmüş ve cehalet, yobazlık istediği alanları bol bol bulmuştur. Atatürk’ün
Türk gençliğine emanet etmesi yerine Türkiye Cumhuriyeti Askeri güçlere emanet
edilmiştir. Askerlikte önemli olan disiplin, emre uyma ve güçtür. Bunun devlet
idaresine yansıması her ne kadar bir istikrar sağlar görünmesine rağmen devlet
yönetimine zararlı sonuçlar doğurmuştur. Atatürk’ün emanet ettiği Türk
gençliğini pasife edilmiş, farklı yönlerde dağılmalarına neden olunmuştur. Kimi
amaçsızca Avrupa’yı şeklen kopya etmeyi tercih ederken, diğer kısımlar
yenidünyada oluşan siyasi etkileşmelere yönelmiştir. Atatürk’ün “ne mutlu
Türküm diyene” diye hedef gösterdiği milli birlik bozulmuş, devrimlerin
amaçları unutulmuştur. Atatürk artık heykel yapmak, “Atam izindeyiz, Atam sen
kalk da ben yatam ” sloganları ile sınırlı kalmıştı. Meydan boşalmış aktif
guruplar ile daha en başında İstiklal Savaşına karşı yobazların yönettiği
hilafet ve dinin siyasette hükmettiği düzen arayışları ve durumları sessizce
güçlenmeye başlamıştır. Köy Enstitülerinin kapanması ile halka inmiş ve ona
faydalı, onu yükselten eğitim sistemi tam tersine çevrilmiştir. İşe yaramayan,
uygulamasız, üretimden uzak, erişilmesi zor, ezbere dayalı bir eğitim sistemime
dönmüştür. Buda halkın kolay ulaşabileceği ve ona yakın üretime yönelik olan
eğitim sistemleri yerini kontrolsüz bir eğitim sistemi yayılmasına bırakmıştır. Buda Türkiye Cumhuriyetini
Gelişen Avrupa’dan uzaklaştırıp, petrol sayesinde saltanat süren, çağdaş
eğitimden uzak Araplara yaklaştırmaya başlamıştır. Böylece Türkiye Cumhuriyeti
Atatürk’ün çağdaş, güçlü, egemen olma hedeflerinden uzaklaştırılmıştır. Geriye
sade “EY TÜRK GENÇLİĞİ” ifadesi kalmıştır.
Atatürk’ün tek bir devrimi vardı. Tüm diğer devrimlerinin
hepsi bu tek devrim içindi o da “ YÜZ BİNLERCE GENÇ ATATÜRK YETİŞMESİNİ VE
ONLARIN TÜRKİYE CUMHURİYETİNE SAHİP ÇIKMASIYDI”
26 Temmuz 2020 Pazar
Ahmet Haşim'in 1919 Anadolu'sunun İçler Acısı Halini Anlattığı Mektubu
ÜZÜCÜ AMA GERÇEK. ÜLKENİN 1/4 Ü ŞAŞA İÇİNDE YAŞARKEN ANADOLU'NUN İÇLER ACISI HALİ. ASKERİ DOKTOR OLAN RAHMETLİ BABAMDAN DA DİNLERDİN, VEREME,SITMAYA, FRENGİYE, SARI HUMMAYA, TİFO VE DİFTERİYE, ÇİÇEK VS. KARŞI TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN VERDİĞİ AMANSIZ SAVAŞI VE BAŞARILARINI. EMEĞİ GEÇENLERİN RUHLARI ŞAD OLSUN. NURLAR İÇİNDE YATSIN.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ YALINIZ İSTİKLAL SAVAŞI İLE VAR OLMADI. SONRASI ÇOK DAHA BÜYÜK BİR SAVAŞTI. ONUDA BAŞARDI.
BUNU KABUL ETMEYENLERİN GÖZLERİNE DURSUN YAPILANLAR.
20 Temmuz 2020 Pazartesi
AVLAMA SATIN AL DOĞAYA SAL.
Her gün sözde etkili bir ses ile " ihtiyaç halinde ki her işletmenin, her vatandaşın yanında Türkiye Cumhuriyeti Merkez bankası yanında" derken Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası zavallı ve tüm dünyada koruma altına alınan yaban hayvanları için ihale açıyor ve ısrarla sanki en önemli i bir iş gibi üzerine düşüyor. Bu yaban hayvanlarını Türkiye'nin her yerinde yabana kazandırmaya çalışması gereken Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise bunlara harp açıyor. Sokakta ki çocuğun bile tahmin edebileceği gibi bu ihale bu yaban hayvanlarının soyu tükeninceye kadar devam edecektir.
Eminim bu ihale için çaba harcayan siyasiler bu av partisinde ilk sıraları alacaktır. Bu katliamı gerçekleştireceklerdir.
HAYDİ GREEN PEACE, DOĞA SEVERLER, HAYVAN SEVERLER, ŞİDDETE KARŞI OLANLAR, İÇİNDE YARADANIN YARATTIĞINA KIRINTI KADAR SEVGİ DUYANLAR. ÖDEYELİM O İHALE BEDELİNİ DE ÇOCUKLARIMIZ DOĞAL ORTAMINDA YABAN HAYVANLARINI BİR MÜDDET DAHA İZLEYEBİLSİNLER.
22 Mart 2020 Pazar
Covit 19 görünmeyen bize zarar veren bir virüs iken beraberinde getirdiği, görünen ve toplumun önünde dolandıran, döven, soyan, öldüren, yarım kalmış hesaplarını tamamlamak peşinde olan, terörist, çete mensupları zorba insanları tekrar içimize salmaktır. Kısa zamanda onlar tekrar ceza evlerine girecek ve bizler zarar görenler, hayatlarımızı kaybedenler olacağız. Bu her af sonrası tekrar eden bir süreçtir. Kader mahkumları dedikleri bu insanların zarar verdiği, tecavüz ettiği, çocuk yaşında ki kızları zorla kaçıran, hırsızlık yaparak, alın teri ile zar zor kazandıklarını çalıp kaçanlar mı, şiddetten kaçan kadınları öldürenler dövenler mi, yolsuzluklarla çoluk çocuğun rızkını gasp edenler mi yoksa bunların mağdurları mıdır?
Bir zihniyet kız çocuklarını zorla kaçıran, tecavüz edenleri haklı görebilir. Kadınların işkence görmesini onların fıtratı olarak görebilir ki o zihniyet kadına ve çocuklara bakış açılarını alenen müdafaa edenlerdir.
Türk milleti bilir ki Covit 19 salgını ile adı şartlı tahliye olan af ile bir ilgisi yoktur. Bu bir zihniyetin fırsattan istifadesidir.
20 Ocak 2020 Pazartesi
12 Ocak 2020 Pazar
BAZI UYGULAMALARI VE SÖZDE BİLİM ADAMLARININ İFADELERİNİ ANLAYAMIYORUM. SON 4.7 İKİNCİ DEPREMİ SONRASINDA BIR ÇOK DEPREM UZMANI BİLİM ADAMI KONUŞTU. HEMEN HEPSİNİN ORTAK NOKTASI SİLİVRİ AÇIKLARINDA FAY HATLARININ KESİŞMESİ. BUNU GERÇEK OLARAK KABUL EDERSEK AYNI BÖLGEDE DENIZ ALTI ÇOK BÜYÜK BİR DOĞAL GAZ DEPOLAMASI YAPIMI İÇIN DEV SATURN SONDAJ PLATFORMU ÇALIŞMALARA BAŞLAMIŞ. BÖYLE HASSAS BİR BÖLGEYSE SİLİVRİ AÇIKLARINDA DEV BİR DOĞAL GAZ DENİZ ALTI DEPOLAMA SI YAPILMASINI ANLAMAK ZOR.
KALDI Kİ, ÜST ÜSTE YAŞANAN KISA SÜRELİ SİLİVRİ DEPRENLERİNİN BU DEV PLATFORMUN SERT YÜZEYLERE RASTLAMASI HALİNDE PATLAYICI İLE BU TABAKALARI PARÇALA NDIĞIDA BİLİNEN BİR GERÇEKTİR. ANLAMADIĞIM BU BÖYLEYSE NEDEN ÖNCEDEN BİLGILENDİRİLMEDIGİ. TABİİ HEMEN ARKASINDAN SİLİVRİ'NİN KENTSEL DÖNÜŞÜMÜNE HIZ VERİLMESİ. HATTA RİSKLİ BÖLGE İLAN EDİLMESİ BİR TAŞ İLE İKİ KUŞ VURMAK İSTENMESİNDEN Mİ KAYNAKLANIYOR. BOTAŞ ACİLEN VE GERÇEK OLARAK SONDAJ ÇALIŞMALARINDA PATLAYICI KULLANILIP KULLANILMADIĞINI AÇIKLAMALIDIR. BÖYLE BÜYÜK BİR PROJEDE NASIL OLUPTA PATLAYICI KULLANILMADAN SÜRDÜRÜLDÜĞÜNÜ DE AÇIKLAMALIDIR. BU DENLİ HASSAS BİR NOKTADA NASIL BÖYLE BİR PROJE KARARI ALINDIĞINI DA AÇIKLAMALIDIR.
SİLİVRI AÇIKLARINDA BU GÜNE KADAR HİÇ DEPREM OLMAZKEN SATÜRN SONDAJ GEMİSİNİN ÇALIŞMAYA BAŞLAMASI İLE BİRLİKTE OLMAYA BAŞLAYAN SİLİVRİ DEPREMLERİNİN İZAHATINI DA DEPREM UZMANLARINA BIRAKIYORUM.
10 Ocak 2020 Cuma
MADEM HUBUBAT ALIYORUZ BUNUN SAMANI DA VARDIR, DEMEK Kİ SAMAN DA ALACAĞIZ EĞER SAMAN ALMAZSAK O ZAMAN DEMEK Kİ İÇ SAVAŞIN SÜRDÜĞÜ SURİYE SAPSIZ HUBUBAT ÜRETMEYİ BAŞARMIŞ DEMEKTİR VE TEKNOLOJİDE DE BİZİ GEÇMİŞLERDİR. BİR DE İÇ SAVAŞ BİTSE O ZAMAN DÜNYAYI SARACAKLAR.
AKLIMLA DALGA GEÇME LÜTFEN, NİNNİ İLE UYUYANLAR İÇİN OLABİLİR AMA BİZ ONLARDAN DEĞİLİZ !!!!! BİZİM SINIRLARIMIZA AKIN EDEN SURİYELİLER SAVAŞTAN MI KAÇIYOR, ÇALIŞMAKTAN MI?
SÖYLEDİĞİN NİNNİLER İLE UYUYANLAR BUNA İNANIR AMA BENİM AKLIMLA DALGA GEÇME