20 Ağustos 2018 Pazartesi
Bir mühendis olarak yerli oto yapımında ki sorunu anlamadın desem yalan olur ama neden kimsenin bunu dile getirmediğini anlamadım.
Bu millet köylerde ve kasabalarda hatta çoğu zaman şehirlerde bile sanayilerde su motorlarından çeşit çeşit taşıtlar yapmaktadırlar. Sorun yerli oto yapmakta değildir, bunun yatırımını yapmak ve pazarlanmasıdır. Hemen hemen her marka aracın parçalarının orijinali olduğu gibi yan sanayi dediğimiz yerli yapımı da var, hemde yarı fiyatına. Sorun ayda, yılda kaç tane satacağın, maliyeti ne olacağı, satış ve servis ağıdır. İhracat imkanları çok önemlidir. Belli miktarların altına düştüğünüz zamanda maliyetlerin katlanacağı bir gerçektir. Bu fizibilite çalışmaları yapılmadan emir komuta sistemi ile böyle projelere başlamak büyük sorunlar getireceği kesindir.
11 Ağustos 2018 Cumartesi
PAPAZIN İDEANAMESİ İLE İLGİLİ
Papazın ideanamesini okudum.Gerçekten bu ideaname ile mi bu adamı 2 senedir hapiste tutuyorlar.? Bu inanılmaz bir şey ve şu gizli tanık yöntemi muhakkak tekrardan ve ciddi bir şekilde gözden geçirilmelidir. Bu gizli tanıklıkla FETÖ cü denilen hakimlerin neler yaptırdığını, kimlerin nasıl canını yaktığını en gerçekçi biçimde gördük. Artık bu gizli tanık komedisine bir sor vermek gerekir. Bu gizli tanığa soracaksın bunlar olurken sen neredeydin, neden ihbarda bulunmadın, bulundun da kimler bu bilgileri işleme almadılar diye sormazlar mı?.
Hele Türkiye nin Amerika tarafından işgalinde kullanılacak petrol istasyonu ve devlet demir yollarının kullanılacağı ideasın da bulunan kişi bence çok tarihi film ve roman okumuş biri olmalı. Demir yolları artık bu gibi işlerde kullanılmıyor aşağı yukarı yarım asırdır. Çok daha inandırıcı hazırlanabilirdi. Böyle idea namelerle biz eli günü önce güldürür sonra kızdırırız. Bence bu bilgiler kozmik odanın işgal edilmesi sırasında sızdırılan tarihi belgelerden elde edilmiş olabilir. Esas bu gizli tanıkların FETÖ bağlantıları incelenmeye değer diye düşünüyorum.
Bence mahkeme en kısa zamanda yattığı süreyi kapsayan veya her hangi bir karar vererek bu işi adaletin konusu olmaktan çıkarmalı ve topu yürütmeye atmalı. Yürütme bu adamım cezasını nasıl çekeceği konusunu rahatlıkla tartışa bilir. Adaletin bu tip problemlere malzeme yapılması Türkiye ye olan tüm güvenirliği ve yatırım iştahını ortadan kaldırabilir. Zaten tartışılan bir hukuk sistemimizin olduğunu da düşünürsek yatırım yapacaklar devlete karşı hak arama durumunda buna imkan bulamayacakları kaygısına kapılmaları gayet normaldir. Kayyum atanan şirketler, bir kararname ile neyin ne olacağının bilinmemesi, bir gizli tanıkla o şirketin yetkililerinin yıllarca sürecek mahkemelerde tutuklu kalmaları zaten Türkiye üzerinde ki risk faktörleri olarak değerlendirilebilinir. Sıcak para para kazanırken güven ister. İlerisini görmek ister. Bu şartlarda kapkaççı yatırımcıdan başkasını bulmak zordur oda gelir vurgunu vurur ve hemen gider ve bize care olmaz. Hayrından çok zararı olur.
Bağımsızlık asıl olan bir haktır ama sorumsuzluk anlamına gelmez. Ben kafama göre takılırım diyen çocuklar bile oyun arkadaşı bulamazlar.Mutlak hürriyet olmadığı gibi mutlak bağımsızlık da olmamalıdır. Bizim bağımsızlığımızın, bir başkasının bağımsızlığını ihlal etmesi durumunda bağımsız değil saldırgan oluruz ve buna çok dikkat etmemiz gerekir.
Tarafsızlık da, tarafsız olabilmek için güçlü ekonomik gücün ve sağlam bir politikan olmalıdır aksi halde bir taraf seçmen gerekir ki 1. Dünya Savaşında olduğu gibi yanlış taraı seçersen çok ama çok zararlı çıkarsın. Her iki tarafa da oynayım dersen de sade kullanılan olursun ve ilk fırsatta da harcana Gerçekten bu ideaname ile mi bu adamı 2 senedir hapiste tutuyorlar.? Bu inanılmaz bir şey ve şu gizli tanık yöntemi muhakkak tekrardan ve ciddi bir şekilde gözden geçirilmelidir. Bu gizli tanıklıkla FETÖ cü denilen hakimlerin neler yaptırdığını, kimlerin nasıl canını yaktığını en gerçekçi biçimde gördük. Artık bu gizli tanık komedisine bir sor vermek gerekir. Bu gizli tanığa soracaksın bunlar olurken sen neredeydin, neden ihbarda bulunmadın, bulundun da kimler bu bilgileri işleme almadılar diye sormazlar mı?.
Hele Türkiye nin Amerika tarafından işgalinde kullanılacak petrol istasyonu ve devlet demir yollarının kullanılacağı ideasın da bulunan kişi bence çok tarihi film ve roman okumuş biri olmalı. Demir yolları artık bu gibi işlerde kullanılmıyor aşağı yukarı yarım asırdır. Çok daha inandırıcı hazırlanabilirdi. Böyle idea namelerle biz eli günü önce güldürür sonra kızdırırız. Bence bu bilgiler kozmik odanın işgal edilmesi sırasında sızdırılan tarihi belgelerden elde edilmiş olabilir. Esas bu gizli tanıkların FETÖ bağlantıları incelenmeye değer diye düşünüyorum.
Bence mahkeme en kısa zamanda yattığı süreyi kapsayan veya her hangi bir karar vererek bu işi adaletin konusu olmaktan çıkarmalı ve topu yürütmeye atmalı. Yürütme bu adamım cezasını nasıl çekeceği konusunu rahatlıkla tartışa bilir. Adaletin bu tip problemlere malzeme yapılması Türkiye ye olan tüm güvenirliği ve yatırım iştahını ortadan kaldırabilir. Zaten tartışılan bir hukuk sistemimizin olduğunu da düşünürsek yatırım yapacaklar devlete karşı hak arama durumunda buna imkan bulamayacakları kaygısına kapılmaları gayet normaldir. Kayyum atanan şirketler, bir kararname ile neyin ne olacağının bilinmemesi, bir gizli tanıkla o şirketin yetkililerinin yıllarca sürecek mahkemelerde tutuklu kalmaları zaten Türkiye üzerinde ki risk faktörleri olarak değerlendirilebilinir. Sıcak para para kazanırken güven ister. İlerisini görmek ister. Bu şartlarda kapkaççı yatırımcıdan başkasını bulmak zordur oda gelir vurgunu vurur ve hemen gider ve bize care olmaz. Hayrından çok zararı olur.
Bağımsızlık asıl olan bir haktır ama sorumsuzluk anlamına gelmez. Ben kafama göre takılırım diyen çocuklar bile oyun arkadaşı bulamazlar.Mutlak hürriyet olmadığı gibi mutlak bağımsızlık da olmamalıdır. Bizim bağımsızlığımızın, bir başkasının bağımsızlığını ihlal etmesi durumunda bağımsız değil saldırgan oluruz ve buna çok dikkat etmemiz gerekir.
Tarafsızlık da, tarafsız olabilmek için güçlü ekonomik gücün ve sağlam bir politikan olmalıdır aksi halde bir taraf seçmen gerekir ki 1. Dünya Savaşında olduğu gibi yanlış taraı seçersen çok ama çok zararlı çıkarsın. Her iki tarafa da oynayım dersen de sade kullanılan olursun ve ilk fırsatta da harcan n.
Saygılarımla
2 Ağustos 2018 Perşembe
Rahip Brunson davası hakkında.
Olayın hiç içinde değilim. Kimdir, ne yapmıştır bilmiyorum açıkçası. Beni ilgilendiren 9 Aralık 2016 da tutuklanan birinin halen süren davasıdır. Bir kişi suçlu ise tutuklarsın, mahkeme edersin ve suçlu ise cezasını mahkeme verir. Yargıtay onaylar,Anayasa mahkemesine gidilirse oda kararını verir ve cezasını çekmeye başlar. Bundan sonra ki süreç cezasını nerede çekeceğidir. Türkiye de mi? Amerikan vatandaşı olması itibariyle Amerika da mı? Bu farklı bir tartışma ve görüşme platformudur.Kimse buna bir şey söyleme hakkına sahip değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vereceği karara bağlıdır.Eğer 2016 dan beri bir insanı mahkeme ediyorsan ve hala suçlu mu suçsuz mu karar veremiyorsan burada bir sorun var demektir. Bunun izahı mümkün değildir.
Süreci adalet mekanizması içinde tutmak yanlış ve adalet mekanizmamızın eleştirilmesinde dünya kamu oyunda haklı noktalara taşır.
İnsanları vahşi hayvanlar gibi kafese kapatıp, başkalarının onu kafeste izlemesi doğru bir hareket değildir.
Adalet mekanizması çok basittir. Suçlu ise cezasını çeker, suçsuz ise evine gider. Bu kadar basittir.
Özel meseleler de adalet mekanizmasını kullanmak evrensel adalet anlayışına terstir ve doğru değildir. Böyle durumların oluşması adalet sistemini tartışmalı bir hale getirir.
5 Ocak 2018 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)